Ana içeriğe atla

BASINA VE KAMUOYUNA

25 Temmuz 2025 00:00
Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in, kamuoyunda tartışmalara neden olan LGS süreciyle ilgili basın açıklamasında kullandığı “Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz, ama yetinmiyorlar” şeklindeki hakaret içeren ayrımcı ifadesi; yalnızca bireysel bir dil tercihi değil, aynı zamanda zekâsal/mental fonksiyonel çeşitliliğe sahip bireyleri aşağılayan, onları alay konusu yapan ve derin bir ayrımcılığı yeniden üreten bir yaklaşımın yansımasıdır.
Bu sözler, sıradan bir dil sürçmesi ya da mizahi bir ifade olarak geçiştirilemez. Özellikle bu ifadenin Milli Eğitim Bakanı tarafından, yani eğitim politikalarını belirleyen en üst düzey kamu görevlisi tarafından dile getirilmiş olması topluma, eğitimcilere ve çocuklara verilmesi gereken saygı, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerine doğrudan aykırıdır.
Engelli Bireyler Kimsenin Hakaret Malzemesi Değildir!
Unutulmamalıdır ki; kullanılan bu ifade, geçmişte nöroçeşitliliğe sahip bireyleri aşağılamak amacıyla kullanılmış, bugünse hem tıbbi literatürden hem de insan haklarına dayalı toplumsal dilden çıkarılmıştır. Bu tür söylemler:
• Toplumda hâlâ yaygın olan önyargıları besler,
• Eğitim ortamlarında dışlayıcılığı ve ayrımcılığı derinleştirir,
• Kamusal görevde bulunan kişilerin örnek olma sorumluluğunu zedeler.
Bilinçli ya da Bilinçsiz: Her İki Durumda da Kabul Edilemez
Sayın Bakan’ın bu ifadeyi bilinçli olarak kullanmış olması, zihinsel farklılıklara sahip bireyleri alay konusu yapma niyetini gösterir ki bu son derece endişe verici ve manidardır.
Eğer bu sözler bilinçsizce, düşünülmeden sarf edildiyse, bu da eğitimden sorumlu en üst makamın engelli hakları, kapsayıcı dil ve insan onuruna saygı konusunda ne derece yetersiz bir farkındalığa sahip olduğunu gözler önüne sermektedir. Her iki durumda da ortada büyük bir hak ihlali, ciddi bir kamusal sorumluluk, eksikliği ve telafisi mümkün olmayan bir güven kaybı söz konusudur. Sayın Bakan’a ve İlgili Kurumlara Hatırlatıyoruz:
Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’ne (CRPD) taraftır. Bu sözleşme, devleti ve tüm kamu görevlilerini:
• Engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılığı önlemek,
• Toplumsal önyargılarla mücadele etmek,
• Erişilebilirlik, eşitlik ve saygı temelli kamu dili kullanmakla yükümlü kılar.
Talebimiz Açıktır:
1. Sayın Bakan Yusuf Tekin, bu incitici ve ayrımcı söylemi nedeniyle nöroçeşitliliğe sahip bireylerden, ailelerinden ve toplumdan açıkça özür dilemelidir.
2. Milli Eğitim Bakanlığı, başta kendi yöneticileri olmak üzere tüm eğitim alanında, engelli hakları, kapsayıcı dil ve ayrımcılıkla mücadele konularında zorunlu eğitim programları başlatmalıdır.
3. TBMM Engelli Hakları İzleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu ve ilgili insan hakları örgütleri bu sözleri incelemeli, gerekli değerlendirme ve takibatı başlatmalıdır.
Son Sözümüz:
Zekâsal veya mental fonksiyonel çeşitliliğe sahip bireyler, toplumun eşit haklara sahip yurttaşlarıdır. Onlar ne hakaret malzemesi ne de politik mizahın hedefi olabilir.
Bizler, eşit yurttaşlık, onurlu yaşam ve kapsayıcı toplum ilkelerinden asla vazgeçmeyeceğiz.
WhatsApp Destek Hattı